Bugun...



"Petrol Akışı Şu Anda Devam Ediyor"


facebook-paylas
Tarih: 22-01-2014 23:21



"Petrol Akışı Şu Anda Devam Ediyor"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İstanbul Sanayi Odası`nın "Türkiye`nin Enerji Görünümü ile Alternatif Çözümler ve Sanayimiz" konulu meclis toplantısından önce basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldız, su, rüzgar ve güneş gibi kaynakların jeotermal ile birlikte artırılmasını hedeflediklerini söyledi.
Sudaki ucuz ve doğalgazdaki yüksek maliyeti dengelemeye çalıştıklarını aktaran Yıldız, "Şu anda direniyoruz işin açığı. Şubat ayında da zam yapmayacağımızı bir kez daha burada tekrar ediyorum. Elektrikte de zaten üçer aylık dönemlerde değerlendirildiği için, ocak, şubat ve mart aylarında zam yapmayacağımızı söylemiştik" dedi.
Paritenin düşmesinin bir çok açıdan doğru olacağını bildiren Yıldız, 2,27 civarındaki seviyelerin paritenin gerçek yeri olmadığını kaydetti.
Paritenin bu seviyeye ulaşmasının sebebini siyasi nedenlere bağlayan Yıldız, "Gerekçesi siyasi olan bir olgunun, sonuçları da aynı şekilde siyasi o gerekçeler ortadan kaldırarak, yani Türkiye`nin istikrarını istediğimiz noktaya ulaştırarak sağlayabiliriz. Ekonomik olmaktan daha ziyade, sonuçları ekonomik ama sebepleri siyasi bir konudan bahsediyoruz. İnşallah bunlar yerli yerine, rayına oturacaktır" ifadelerini kullandı.
Yıldız, kurdaki artışın maliyetlere yansımasına ilişkin gelen bir soruya, "Yalnızca bir yıl sürmesi halinde, bu paritelerle ve bu petrol fiyatları ile beraber, yani 107 dolarlık ham petrol ve 2,27`lik dolar paritesiyle, yaklaşık 7 milyar dolarlık bir maliyet artışından bahsediyoruz. Şu anki maliyetlerimiz yaklaşık 2 milyar dolar civarında artmış durumda ama bütün bunları kendi içinde absorbe etmeye çalışıyoruz" şeklinde yanıt verdi.
"Petrol akışı şu anda devam ediyor"
Bakan Yıldız,  Kuzey Irak`ta üretilen petrolün sözleşmeler ve Bağdat`taki anlaşmalar gereği Irak`ın tamamına ait bir petrol olduğunu söyledi.
Söz konusu petrolün Türkiye`nin petrolü olmadığını anlatan Yıldız, "Onlar ürettiği kadar biz taşırız. İster Irak`ın kuzeyinden gelsin, isterse güneyinden, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından gelen her petrol Irak`ın petrolüdür. O yüzden değerli kardeşlerimiz kendi aralarında, Bağdat ve Erbil olarak tahmin ediyoruz mutlaka anlaşacaklardır. Bir uzlaşı içerisinde bulunacaklardır. Yokluğu paylaşmak yerine, varlığı paylaşacaklardır. Ben buna inanıyorum" ifadelerini kullandı. 
Yıldız, Irak Kürt yönetiminin daha önce internet sitesinden duyurduğu Ceyhan`da depolanmaya başlanan petrolün ocak ayının sonunda ihraç edip etmeyecekleri yönündeki bir soru üzerine ise şunları söyledi:
"Top Türkiye`de değildir. Şu anda Bağdat ile Erbil arasında bir komite kurulmuştur, top onlardadır. Bu komite zannediyorum 2-3 seans yapacak, karşılıklı görüşmelerde bulunacaklar. Bu arada farklı açıklamalar oldu biliyorsunuz. Bağdat hükümeti, Merkezi Irak hükümeti buradaki petrolün 400 bin varile varıncaya kadar Kuzey Irak`ın genel bütçeden mahsup edilmek kaydıyla payının olduğunu ve bunun Türkiye üzerinden sevk edilebileceğini söyledi. Daha sonra sevk edilemeyeceğini söyledi. Biz, bunların tam oturmasını bekliyoruz. Bu söylemler, bir noktaya varacaktır. Kendi aralarında mutlaka bir uzlaşı noktası oluşacaktır. Irak`ın normalleşmesine konulan katkıdır. Türkiye, komşuluk ve dosthane, kardeşhane tavrını aynı şekilde muhafaza edecektir." 
İran`a yönelik yaptırımların gevşetilmesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldız, P5+1 toplantılarından sonra İran`ın gerek bölgesinde gerekse dünyadaki normalleşme sürecinin başlatıldığını ifade etti.
Yıldız, bu gelişmelerden en fazla olumlu etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret ederek, "Çünkü hem komşudur, hem kardeş ve dost ülkedir, hem de petrolde ticareti bulunmaktadır. Bizim 2013 yılı içerisinde yalnızca İran`dan aldığımız doğalgaz ve petrolün miktarı 7,6 milyar dolardır. Bu çok ciddi bir rakam. 3,1 milyar doları petrol ve 4,5 milyar doları da doğalgazdır. O yüzden biz İran`la bütün makul ölçüler içerisinde, hukuki zemin içerisinde ve bütün yaptığımız resmi işlemlerle beraber, ki tamamı böyledir, İran`la olan ticaretimizi peyderpey daha olumlu noktalara taşımak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Yıldız, petrol akışının şu anda devam ettiğini belirterek, "Bağdat`tan petrol akarsa, dünya pazarlarına sunulursa mutlaka bunun muhasebeleşmesine, resmileşmesine, miktarına, paralandırılmasına, bankalardaki hesaplarına varıncaya kadar, Bağdat yönetiminin tayin ettiği bir kişi bu işlemlerin hemen yanı başında bulunacak. Biz bunu her zaman söylüyoruz, bu gizli saklı bir iş olmadığı gibi, tam tersi şeffaf açık ve bütün dünya kamuoyuna sunulacak bir iştir" diye konuştu.
Günlük petrol akışının Kuzey Irak`tan yapılan üretime bağlı olarak değiştiğini dile getiren Yıldız, 180-200 bin varile kadar depolama kapasitesi olduğunu ve bunun henüz dolmadığını ifade etti.
Yıldız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanlığına atama yapılıp yapılmayacağı ile ilgili bir soruya da, "Sanıyorum önümüzdeki hafta olur" yanıtını verdi.
Ocak ayı meclis toplantısı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı meclis toplantısında konuşan Yıldız, iktidara geldikleri günden bu yana yolsuzluklara ve usulsüzlüklere karşı mücadele edeceklerini seçim beyannamesinde ifade ettiklerini belirterek, bundan herhangi bir geri adım atmanın mümkün olmadığını kaydetti. 
Bakan Yıldız, 17 Aralık’tan sonra böyle bir konunun taraflarınca savunulma ihtiyacının hissettiriliyor olmasını son derece manidar bulduğunu dile getirerek, Türkiye gibi bölgesinde siyasi istikrara katkı koymaya kalkan bir ülke için siyasi mühendisliğin hiçbir zaman yolsuzlukları makul hale getirmediğini belirtti. 
Hiçbir yolsuzluğun da siyaset mühendisliğini makul hale getirmediğini anlatan Yıldız, “Türkiye’de bu istikrarın oluşması için çok fazla çaba gösterildi. Sadece iktidar partisi değil, iş adamları ve sanayicilerimiz de çaba gösterdi. Bize bir işin nasıl yapılacağını tarif edenler beri gele ama sürekli olumsuz modda kalanlara yolumuza devam edeceğimiz ve bu ülkeyi kalkındırmak zorunda olduğumuz mesajını veriyoruz” diye konuştu.
Yıldız, şimdiye kadar doğrudan en büyük yatırımı alan enerji sektöründen sorumlu biri olarak, şu ana kadar çok ciddi sermaye transferleri gördüklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Fakat bu yatırım olayı çok kırılgandır. Çatlamaya gelmez. 17 Aralık’tan sonra özelleştirme politikalarımıza devam ediyoruz. 21 elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesinden bu ülke 13 milyar dolar civarında bir gelir sağladı. Bu gelirlerin bir kısmı IMF’nin borçlarının sıfırlanmasında kullanıldı. Yani bundan tüm Türkiye istifade etti. 17 Aralık’ın müsebbibi olan, iktidara oy veren, vermeyen herkes yararlandı. Canlı yayınlarda 8-10 saat süren ihaleler yapıldı. Son derece şeffaf bir şekilde sahiplerini buldular. “
Yıldız, şu anki iklimi yeterli görmeyen 20 büyük yatırımcının müsaade istediğine dikkati çekerek, “2-2,5 ay içinde bu siyasi iklimin daha hızlı toparlanması gerektiğini söylediler. Yatağan, Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı üretim şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir? Ben açıkça söyleyeyim, bu ülkedeki siyasi kararlılık bunların özelleştirilmesi ile ilgili tutumundan bir an olsun bile vazgeçmeyecektir. Çünkü doğrusu budur “ değerlendirmesinde bulundu.
Dövizde meydana gelen değişimlerin enerji sektöründeki maliyetlere olumsuz yansıdığını vurgulayan Yıldız, uluslararası sermaye ile büyüyecek Türkiye’nin her türlü yatırımı çekmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
 “İthal ettiğimiz enerjiden ulaşıma ayrılan pay çok yüksek. Biz iktidara geldiğimizde trafikte 7,5 milyon civarında araç vardı, bugün 17 milyona ulaştı. Tabiri caizse her bebek arabasıyla birlikte geliyor. Bu nedenle petrol, doğalgaz ve kömürün yerli kaynaklar haline gelmesi için çabalarımızı devam ettireceğiz. Hem enerji verimliliği ile ilgili işlemlerimizi her sektörde yapacağız hem de uç ürünler imal edeceğiz. Burada herkese düşen görevler var.  Bizim oluşturduğumuz istikrarın kendi aleyhine dönmesine müsaade etmeyeceğiz.”
Bakan Yıldız, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Ocak ayı Meclis Toplantısı`nda, bugün yalnızca demokrasinin yerleştirilmesi adına enerji ile alakalı kaynak ülkeler için yapılanların görüldüğünü dile getirerek, bu ülkelerin hem enerjilerinin hem de demokrasilerinin istismar edildiğini kaydetti.
Bugün sadece insani gerekçelerle bile Suriye`deki olaylara kayıtsız kalınamayacağına işaret eden Yıldız, “Biz değerlerimizle beraber varız. Enerji sektöründe olan birisi olarak buna nasıl kayıtsız kalabilirim. Bana 8 bin kilometre ilerideki Venezuela`da petrol veya doğalgaz ile alakalı işlem yapabileceğimi söyleyenler, 100 kilometre ilerideki Irak ile ilgili işlem için tereddüt gösteriyor. Türkiye, siyasi sınırları sabit kalmak kaydı ile ekonomik ve enerji sınırlarını genişletmek durumdadır" diye konuştu.
Taner Yıldız, bunun yapılmaması halinde bulunulan imkanlarla irade etmek durumunda kalınacağını anlatarak, "Her ülkenin avantajı ve dejavantajı farklıdır. Türkiye petrol ülkesi olmayabilir, Irak, Suudi Arabistan, Türkmenistan kadar petrol olmayabilir ama Türkiye`de petrol var mıdır? Vardır ama ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar belki değil. Bizim gerçekçi davranmamız lazım, teşhislerimizi tam koyacağız ve tedavilerimiz konusunda da sınır tanımayacağız" ifadelerini kullandı.
Kuzey Irak ile alakalı sözleşmelerin, Merkezi Irak hükümetiyle yapılan anlaşmaların birinin hem Irak`ın normalleşmesi hem de Türkiye`nin imkanlarının artırılması için olduğunu dile getiren Yıldız, "Madem ki Irak`ın kuzeyi ile güneyi ve doğusu ile batısı arasında fark yoktur. Madem ki Irak bir bütündür ki öyledir. O zaman her tarafından çıkan kaynaklar Irak`a aittir. Buradaki petrol Türkiye`nin petrolü değildir. Biz taşıma ücreti olarak 1 dolar alıyorsak, Kerkük Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattının cirosu tam 102 katıdır. Bu hatta Irak ile alakalı konulara `Türkiye`nin problemidir` gibi bakmak yanlış bir yaklaşımdır. Bu aslında Irak`ın ürettiği değerlerin Irak ile paylaşılması içindir" değerlendirmesinde bulundu.
"Irak ile ilgili yapılan işlemler çok önemli"
Bakan Yıldız, Türkiye`deki bütün yapı ve coğrafi avantajı bölgenin ve Türkiye`nin istikrarı için kullandıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakanımız 2023 yılında Türkiye`nin dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefini açıkladı. Eğer biz bu hedefe ulaşacaksak ki inşallah ulaşacağız, en önemli gerekçelerinden birisi Kuzey Irak ve Irak ile alakalı yaptığımız işlemlerdir. Hedeflere ulaşamamanın da en önemli gerekçelerinden biri bu olacaktır. Buna sıradan bir proje olarak bakmayalım. Türkiye`nin gelişmesi ile ilgili önemli bir proje olarak bakalım. İlk 20 ekonomi arasında, çevresinde bu kadar savaşı olan bu kadar kavgası, dövüşü, demokrasiden uzaklaşması, darbeleri olan kaç ülke vardır? Ama bizim etrafımızda hem Türkiye hem de bölge ile alakalı bir istikrarsızlık arayışı vardır. Ne kadar enteresan bir tesadüf değil mi? Hepsi buraya toplanmış. Bu normal bir şey değil. O yüzden 17 Aralık`ın hangi gerekçe ile olursa olsun sonucunun bu olduğu herhangi bir iş doğru bir iş olmaz. Biz Türkiye`nin bütününü bu şekilde kavramak durumundayız."
"Kim yanlış yapmışsa onun karşısında olacağız"
Bakan Yıldız, TANAP, yerli kömür, yenilenebilir enerji kaynakları ve bunlar gibi birçok konuya dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bütün bu çalışmalar, yıllık yaklaşık 5 bin ihale ile oluyor. O yüzden arkadaşlarımızın bütün dürüstlükleriyle beraber desteklenmesi gerektiğini, bütün bu yapılanların bürokrasiyi ciddi anlamda etkileyeceğini söylemem lazım. Bu kalkınma hızıyla orantılı ve paralel bir konudur. Kim olursa olsun yolsuzluğa karışmışsa cezasız kalmaması lazım, bizim anlayışımız, yetişme tarzımız, geleneklerimiz, disiplinimiz de budur. Ama bu ne kadar doğru ise dürüst çalışanların korunması, dürüst çalışanların da gerek bürokraside gerekse devlette tahkim edilerek, güçlendirilerek korunması da ülke için bir o kadar önemlidir. Bu dengeyi tutturamadığımız takdirde kurt ile kuzu birbirine karışır. Dürüst insanları destekleyeceğiz, kim yamuk, usulsüzlük, yolsuzluk yapmışsa onun karşısında olacağız. Hangi gerekçe ile olursa olsun sonucu bu mu olması lazım.
"11 yıllık istikrarı 11 günde vermeye niyetli değiliz"
Taner Yıldız, hasarın hızlıca toparlanıp Türkiye`nin lehine yapının korunması gerektiğini belirterek, "Türkiye gece gündüz demeden uğraştığı 11 yılda yakaladığı istikrarı ne 11 günde vermeye niyetli değil. Biz bu istikrarı Allah`ın izni ile koruruz. Çünkü sağduyusu, basireti, vicdanı ve kalbiyle her yönüyle dokusu sağlam insanımıza sahibiz. Seçimler bunun belirleyicisi olacaktır” dedi.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Arşiv Haberler Haberleri

YUKARI YUKARI