Son yıllarda hızla gelişen denizcilik endüstrisi ve deniz trafiği sayesinde, denizlerde faaliyet gösteren gemilerden kaynaklanan deniz kirliliği sürekli olarak artmaktadır. Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin insan sağlığı ve çevre üzerinde büyük etkisi olduğundan, taşımanın doğası gereği uluslararası olduğu akılda tutularak, küresel düzeyde tek tip düzenlemelerin sıkılaştırılması gerekmektedir. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve diğer endüstri kuruluşları rehberler, raporlar ve politikalar yayınlayarak gemi sahiplerine ve gemi kaptanlarına küresel düzeydeki bu düzenlemelere uyum konusunda tavsiyelerde bulunurlar. Çok sayıda kirlilik ve çevre düzenlemesine uymak, önemli ama zahmetli bir iştir. Hem gemide hem de karada bulunan tüm kişiler, şirketlerin ve çalışanlarının yalnızca düzenlemelere uymasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda uyum konusunda aktif olduklarının görülmesini sağlamak için birlikte çalışmalıdır. Bunu başarmak için birkaç faktörü dikkate almaları gerekir: Eğitim Hem kurum içi hem de kurum dışı eğitim, ilgili çevre ve kirlilik düzenlemelerine özel olmalıdır. Bazı gemi kaptanları yorumlarında, bu gerekliliklere uymayı hedefleyen özel bir eğitim bulunmadığına dikkat çekmektedir. Gemi sahipleri en son teknolojiye sahip gemilere ve ekipmanlara yatırım yaparken, bazı iyi eğitimli gemi kaptanları bile kirlilik önleyici sistemleri verimsiz bir şekilde çalıştırabilmektedir. Gemi kaptanları, belirli çevre/kirlilik durumları ile ilgili olarak gemi zabitlerinin ne yapacaklarını açıklayan çeşitli senaryolarda eğitim görmek isterler. Yeterli kaynaklar Gemi kaptanları, çoğu durumda kirlilik gereksinimlerine ayrılmış belirli bir insan gücü veya mali kaynak olmadığını bildirmektedir. Çalışkan kişiler kirliliği önlemek için her türlü çabayı gösterir, ancak şirketler en iyi uygulamalara ve bakıma yeterli kaynak ayırmazlarsa, gemi personeli ne kadar bilgili ve eğitimli olursa olsun, yönetmeliklere uymak yerine sistemleri atlamayı daha kolay bulacaktır. Kirliliğin temel nedenleri gemideki yetersiz arıtma ve depolama ise, şirketler ya ek ekipman kurmalı ya da mevcut ekipmanı değiştirmelidir. Gemi – şirket arayüzü Bu arayüzde ilişkiyi sağlayan kişi Atanmış Kişidir (DPA). Çoğu gemi kaptanı, gemide ve karadaki ofiste düzenli toplantılar yaptıklarını ve Atanmış Kişilerin (DPA) yardımcı olacağını ve rehberlik edeceğini hissettiklerini bildirmiştir. Yöneticiler, ISM denetiminin bir parçası olarak, yalnızca talimatlarının anlaşıldığını değil, aynı zamanda mevcut insan gücüyle ulaşılabilir olup olmadığını da kontrol etmelidir. Gemi sahiplerinden ve yöneticilerden üst düzey personel, gemilere yüksek profilli ziyaretler yapmalı ve gemi personeline Güvenli Yönetim Sistemi (SMS) sistemlerinin herkesin iyiliği için yürürlükte olduğuna dair güvence vermelidir. İyi geliştirilmiş çevresel uyum planlarına sahip olmak, şirketin kirlilik düzenlemelerine uyumunu sağlamaya yardımcı olacaktır. Liman atık bertaraf tesisleri Son yıllarda oldukça gelişmiş olsalar da ülkeler ve limanlar arasında büyük farklılıklar vardır. Limanlar, gemi atıklarının bertarafı için uygun şekilde ayrılmış konteynerlerin bulunduğu tesislerden, tesislerin bulunmadığı veya yalnızca fahiş bir fiyata mevcut olduğu belirli limanlara kadar uzanır. Atıklar için yeterli depolama alanına sahip olmak, bertaraf tesislerinin yetersiz olduğu veya bulunmadığı limanlar arasında ticaret yapan gemiler için bir sorun olarak görülmektedir. Gemi sahipleri, şirketlerinde çevre üzerine bir uyum kültürü oluşturma konusunda nihai sorumluluğa sahiptir ve mevcut durumda deniz çevresini korumak için gemi eğitimlerini ve ekipmanını geliştirerek durumu evrensel düzenlemeler çerçevesinde inşa etmelidir. Aynı zamanda, açık çevre politikaları oluşturmalı ve gemi kaptanını ve mürettebatını tüm kirlilik önleme mevzuatına gerçekten uymak istediklerine ikna ve motive etmek için önlemler almalıdır. Çünkü kontrol prosedürleri ve ekipmanları tek başına uyumluluğu garanti edemez. Gemi personeline kirlilik karşıtı düzenlemelere ve çevreye uyum konusunda samimi ve kararlı olduğunu gösteren bir denizcilik şirketi, gemi kaptanının buna uyma yetkisine sahip olmasını sağlayacaktır. Bir dizi denizcilik şirketi bu ideallere kendini adamıştır ve gemilerinin kaptanları, hiçbir ihlalin olmamasını sağlama konusunda kendilerini çok güçlü hissederler. Gemi kaptanları, şirketin tüm çevre politikalarına aşina olmalı ve tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uymalarını sağlamak için yetkilendirildiklerinden emin olmalıdır. Gemi kaptanının herhangi bir şüphesi varsa, konuyu şirkete iletebileceğinden ve uygun şekilde yetkilendirilebileceğinden emin olmalıdır.