Bugun...



Dünyanın En Eski İkinci Metrosu Tünel 139. Yılını Kutluyor


facebook-paylas
Tarih: 18-01-2014 22:03

Dünyanın En Eski İkinci Metrosu Tünel 139. Yılını Kutluyor


Dünyanın En Eski İkinci Metrosu Tünel 139. Yılını Kutluyor

Karaköy ile Beyoğlu arasında çalışan ve dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel, bu yıl 139. yılını kutluyor. 
Londra metrosundan (1863) on iki yıl sonra hizmete giren ve dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel, bu yıl 139. yaşını kutluyor. 139. yaşı dolayısıyla karanfiller ile gelin gibi süslenen Tünel, bugün yolcularını müzik resitali ile karşıladı. Çeşitli müzisyenler eşliğinde gün boyu sürecek müzik ziyafeti yolculara keyifli dakikalar yaşatacak. 
17 Ocak 1875 tarihinde, yerli ve yabancı çok sayıda seçkin davetlinin katıldığı törenle hizmete açılan ahşap vagonlu ve buharlı Tünel, 1971 yılında elektrikli hale getirildi. Karaköy ile Beyoğlu arasındaki 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede alan Tünel, günde ortalama 200 sefer yaparak 12 bin dolayında yolcu taşıyor. 
Baraçlı: “Tünel sadece İstanbul’un değil ülkemizin de en değerli markalarından bir tanesi”
İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, 139. yaş günü dolayısıyla Tünel’i ziyaret eden ilköğretim öğrencileri ile bir araya gelerek, çocuklara Tünel’in tarihi ile ilgili bilgiler verdi. Ardından da çocuklar ile birlikte Tünel’de yolculuk yaparak fotoğraf çektirdi. 139. yaşını kutlayan Tünel ile ilgili bir açıklama da yapan İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, “Dünyanın en eski ikinci metrosunun İstanbul’da olması gerçekten gurur verici. Tünel sadece İstanbul’un değil ülkemizin de en değerli markalarından bir tanesi. İETT olarak bu markayı yaşatabilmek ve Tünel’in tarihi dokusunu özenle koruyabilmek bizim için hizmet kalitesi kadar önemli. O nedenle Tünel’i günlük, haftalık, aylık ve yıllık bakımlardan geçiriyor, bu köklü tarihi gelecek nesillere miras bırakabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz.” dedi.
Baraçlı: “Tünel, entegre toplu taşımacılığın ilk örneklerinden”
Karaköy’den deniz taşımacılığıyla gelen yolcuyu Tünel’den nostaljik tramvay ve metro ile Taksim’e kadar ulaştıran özelliği ile Tünel’in entegre toplu ulaşımın ilk örneklerinden olduğunu da ifade eden Baraçlı,  1800’lü yıllardan beri toplu ulaşım planlamacıları ve uzmanları için entegre toplu ulaşımın ilk türlerinden biri olarak Tünel’in özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Baraçlı, “İstanbul’daki Taksim ve Kabataş Füniküler sistemi Tünel’in yapımından tam 130 yıl sonra Tünel’den esinlenerek yapılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle hem ulaşım hem de nostaljik anlamda Tünel’in değeri İstanbul için hiçbir zaman eksilmeyecektir.” diye konuştu. 
Türkiye’nin ilk yap-işlet modeli
Tünel’in inşaatı Fransız mühendis Eugene Henri Gavand’ın girişimleriyle başlar. İstanbul’a turist olarak gelen Gavand, dönemin ticaret ve bankacılık merkezi Galata ile sosyal hayatın kalbinin attığı Pera’yı birbirine bağlayacak bir demiryolu projesi hazırlayarak Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz Han’ın huzuruna çıkar. İşletme süresi 42 yıl olarak belirlenen Tünel, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilerek 1875 yılının ocak ayında hizmete açılır. Buharlı sistemle çalışan Tünel’in sefere başladığında iki tarafı açık olan ahşap vagonları elektrik olmadığından gaz lambalarıyla aydınlatılır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı malzemeleri satın alınamadığı için bir süre yolcularından ayrı kalır. 1971 yılında tamamen yenilenerek elektrikli hale getirilir. Karaköy ile Beyoğlu arasındaki 573 metrelik mesafeyi 90 saniyede kat eden Tünel, günde ortalama 200 sefer yaparak 12 bin dolayında yolcu taşır.
Kendi türünde dünyada ilk uygulama
Tünel, dünyanın ikinci, Türkiye’nin ilk metrosudur. Kendi türünde ise (yeraltında) dünyadaki ilk uygulamadır. Aynı dönemde Viyana, Peşte, Lyon gibi şehirlerde benzer mekanizma ile hareket eden demiryolları bulunmakla beraber bunlar yerüstünde işlemektedir. Tünel ise yeraltında işlemesi dolayısıyla dünyadaki ilk uygulamadır. 
Galata köprüsüne 140, Haliç’e 90, Galata Mevlevihanesi’ne 70 metre mesafede
Suriçi bölgesinin karşısına düşen Tünel, Boğaz ile Haliç arasında burun meydana getiren bölgenin son tepesinde; demiryolunun başlangıç noktası Galata Köprüsüne 140, Haliç’e 90, Galata Mevlevihanesi’ne ise 70 metre mesafededir. Galata’da demiryolunun deniz seviyesinden yüksekliği 1,15 metre iken Beyoğlu’nda bu 62.70 metreye çıkmaktadır. Tünel’in içine döşenen demiryolunun profili düz değildir. Galata tarafında vagonların daha sonraki yokuşu aşabilmeleri için yeterli hızı kazanmalarını sağlamak amacıyla başlangıçta bir rampa vardır.     
Tünel’e muhteşem açılış 
Tünel, 17 Ocak 1875 günü yapılan büyük bir törenle hizmete alındı. Törende Osmanlı Devletini  temsilen Nafıa Nazırı Ethem Paşa, Maliye Nazırı Kabuli Paşa, Bahriye Nazırı Kayserili Ahmet Paşa, Zaptiye Nazırı Hüsnü Paşa, Evkaf Nazırı Kemal Paşa, Lübnan Valisi Rüstem Paşa, Gümrük Müdürü Galip Bey, İstanbul Şehremini Kadri Bey, Adliye Nezaretinden Rıfat Bey, Hariciye Nezaretinden Parnis Efendi ile Beyoğlu Mutasarrıfı ve Galata Kaymakamı hazır bulundu. Yabancı temsilciliklerin de en üst düzeyde temsil edildiği törende İngiliz Sefiri Henry Eliot adına Konsolos Philip Françis katılırken diğer seferler bizzat katılmışlardı. Avustralya Sefiri Kont Zichy, Alman Sefiri Baron de Werther, Rusya Sefiri İgnatieff, İran Sefiri General Muhsin Han ile Fransa, Belçika, İtalya hükümetleri temsilcileri törene gelmişlerdi. Bunların yanında mali ve ticari çevrelerin tanınmış simaları da hazır bulunuyordu. 
Tünel, Doğu ile Batılı unsurları birbirine bağladı 
Açılış, vagonlar davetlilerle dolu şekilde Galata ile Pera arasında gidip gelerek başladı. Müzik onlara eşlik ediyordu. Vagonlar ışıklandırılmıştı. Ön vagonda hayvan, eşya ve arabalara tahsis edilmiş bir platform vardı. Beyoğlu istasyonunda mükellef bir yemek verildi. Şirket Müdürü Albert, Padişahın onuruna kadeh kaldırdı ve bir konuşma yaptı. Tünel’in İstanbul’da birbiri ile kaynaşan Doğulu ve Batılı unsurlar arasındaki dostluğu pekiştirecek yeni bir bağ olduğunu söyledi. 
Tünel’in İstanbul halkına katkıları 
Yokluğu en çok Yüksekkaldırım Yokuşunu çıkmak zorunda kalanlar tarafından hissedilen Tünel’in İstanbul’un sosyal hayatına girmesiyle insanlar bu yokuşu arşınlamaktan kurtuldu. Büyük güçlükle inilip çıkılan bu yokuşun yerini 90 saniyelik yolculuk aldı. Böylece yorgunluktan kurtulmanın yanında kışın kayma, yazın da sıcaktan bunalma endişesi de ortadan kalktı. Ayrıca 1875 yılının mayıs ayında ücretlerde yarı yarıya indirime gidilmesi Tünel’i ucuz bir ulaşım aracı haline getirdi. Dolayısıyla Tünel, zamanla İstanbulluların vazgeçilmezi olmayı başardı.  
Beyoğlu’nun eğlence hayatı, Tünel’in devreye girmesiyle daha bir canlılık kazandı. Galata ile Pera arasında sessiz sedasız yolculuğunu sürdüren Tünel, savaş ya da kaza gibi olağanüstü durumlar dışında yolcularından hiç ayrılmadı.  
Kısa sürede benimsendiğinin bir işareti de Beyoğlu çıkışının karşısındaki meydana Tünel Meydanı adının verilmesidir. Esnaf da çevredeki dükkânlara çoğunlukla Tünel ismini vermiştir.  
Gavand, metro ve yeni bir şehir kurmayı tasarlamış   
İstanbul için Tünel dışında metro projeleri de tasarlayan Gavand, bu bilgilere İstanbul Tüneli (Tunnil de Constantinople) isimli kitabında yer verir. Gavand, Yedikule’den Topkapı Sarayı’na kadar olan sahil şeridinde denizin doldurulması ile inşa edilecek sahada, büyük bir liman ve yeni şehir oluşturulması düşüncesini gündeme getirir. Bu bölgenin İstanbul’un diğer bölgeleri ile bağlantısının sağlanması için de bir metro projesi geliştirir. Gavand’ın projesinde metro, yeni yapılacak limanla bağlantı kuracak şekilde Kumkapı civarında başlayacak. Buradan ilerleyerek Soğanağa civarında Rumeli demiryolları ile bağlantı kuracak ve burada bir istasyon yapılacak. Daha sonra metro, Süleymaniye Camiinin yan tarafından geçerek Haliç’e ulaşacak. Gavand, bu kısma I. Tünel adını verir. Haliç kıyısında İstanbul istasyonu kurulacak. Metro, Haliç üzerinde yapılacak bir demir köprü ile karşı sahile ulaşacak ve burada da Galata istasyonu inşa edilecek. Daha sonra II.Tünel ile Galata’dan Tophane’ye ulaşılarak Tophane istasyonu oluşturulacak. III.Tünel, Fındıklı’ya kadar gidecek ve burada da bir istasyon yapılacak. IV. Tünel ise Fındıklı’’dan Beşiktaş istasyonuna kadar gidecektir. Gavand, Boğazın Avrupa yakasını takip edecek metronun Karadeniz kıyısında Kilyos’a kadar uzanmasını öngörmekle birlikte Beşiktaş’tan ötesi için yapılacak Tüneller hakkında bilgi vermemektedir.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Arşiv Haberler Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARA
YUKARI YUKARI